13 Mayıs 2012 Pazar

Nerissa'ya mektup



Sevgili Nerissa,
Saygısızca ve bir İngiliz hanımefendisine yakışmayan davranışım sebebiyle sinirlerinin zayıfladığını duydum. bir süre benimle görüşmeyeceğini de eklemişsin. oysa sen pencerenin kenarında okalüptüs kokulu mendilinle otururken Londra caddelerinden gelen nal seslerine karışık şen kahkahalarımı duyabilirsin. evet, uygunsuz bir davranış sergilediğimi biliyorum ve bundan en çok etkilenen sevgili babamız oldu. ama Nerissa bazen insanın kontrolsüzce davranabileceğini küçücük bir an hiç bir şeyi umursamak istemeyeceğini görmezden gelemezsin. sen bana alevler saçan gözlerinle en sivri kelimelerini fırlatmadan önce de biliyordum sonra da şimdi de.. eğer bir yetişkin çocukça şeyler yapıyorsa onu bir çocuğu uyarır gibi uyaramazsın. tüm o zehirli sivri okların isabet etmedi bana edemez de. yaptığın kendini acıtır. farkında olsam yapmazmışım. tahammülsüz olmuşum. huylarım değişmiş, çok kırıyormuşum... ne zamandan beri böyleyim, tahammülsüzlüğüm kimlere ve neden hepsini biliyorum. lakin açıklama bekleme benden. hiçbir zaman açılan yaranın kabuğunu kaldırmaktan öteye gitmedi bu. sebepler bende saklanmalı sonuç olarak. keşke sakinliğimi koruyabilseydim belki de sırtımı hiç kimseye dayamamalıydım.

Beni çok sevdiğinden üstüme geliyormuşsun bir de Isabelli korumak istediğinden.. sahi sen gerçekten sevebiliyor musun? haklısın bazen öfke de sevgiden olur ve bunu anlarsın da. oysa ben o gün yalnızca bir kişinin sevgisini gördüm. doğrudan mahremine saldırdığım Isabellden. gayet sessiz bakışları, sakin duruşu, belki de suskunluğu parçaladı kalbimi. kendime getiren Clarice olduğumu hatırlatan o anlayışlı halleriydi. senin savurduğun onca söz kulağımı teğet geçerken ki genelde bu tarz ikazları  umursamam güler geçerim oysa onun sessizliği ruhumu ikiye böldü. ben ondan öfke bekliyordum, kabaca davranışlar... ama o öyle baktı ki bana içimi okuyor, beni anlıyor gibiydi. hiç bir şey demedi, üstelik siz olmasaydınız belki beni teselli bile edebilirdi. tek başıma yorgun ve karmakarışık duygularla yatakta uzanırken geldi ve kırıldığını söyledi okşar gibi sesiyle. sebebini sordu ve bu sırada bana sarılıyordu Nerissa ve Isabellin doğasını ikimizde biliyoruz. şimdi beni sevdiğini hala söyleyebilir misin? açıkçası duyunca gülmekten kendimi alamadım; Isabell bana çok yüz veriyormuş yoksa ben sana da öyle yapabilir miymişim. hiç bir zaman savunmadım, doğru olduğunu iddia etmedim ama umarım bu olay bir cevap niteliğinde olmuştur. sevginin boyutu öyle bir hal alır ki bazen dışarda kalanlar yadırgar anlam veremezler. bu yüzden seni küçük göremem sadece bil istiyorum.

Cevap bekleyen tavırlarına karşılık bu satırları yazıyorum. Sağlığına dikkat et.

Küçük kardeşin Clarice.