10 Ocak 2014 Cuma

oyun olur muydu aşkla. kaçıp kovalamaca çocukça şeylerdi. acı verirlerdi üstelik sadece. sevdiğinde, çok sevdiğinde sakınamazdın hani. taşardı parmaklarından kirpiklerinden. döne döne dans etmekti ya bırakmazdın elini. çok sevince ama çok sevince bu iyi bir şeydi iyi gelirdi. affetmek, affedeni mutlu ederdi en çok. bir gülse kızgınlık mı kalırdı. hemencecik bırakırdın kendini. kaybetmezdi çok seven huzur dolardı cepleri. neyin karşılığında huzur alırdı düşünmek aklına gelmezdi. işte bu benim sevgim diye sunduğunda pek bi kıymetli zannederdi sevgisini.

bu hayatın gerçeği mi yoksa yazgı mı sanırım bilemeyeceğim. seven de aynı sevmeyen de seviyorum diyen de. korkmadan çekinmeden ne varsa içinde ortaya sermek dünyada yapılacak iş değil.


10 Aralık 2013 Salı

odama her girişimde içime dolan kokun daha da yakıyor canımı. büsbütün giderken sen, beni niye parçaladın? şimdi gözünün değdiği, dokunduğun her yerde parçalarım.

işte bu kadar seviyorum seni. görebiliyor musun kollarım yetişmiyor.
sanırım göremiyorsun

belki bir gün

4 Aralık 2013 Çarşamba

çünkü dünyadayız. uzandığımız her şeyde biraz boşluk var. çünkü buraya ait değiliz. koyduğum hedeflerin ardından tamamlanacak sanırdım kendimi. aynıyım. veya o boşluk hiç dolmayacak kadar büyüyorum.
keşke demek kanun, geriye dönüp değiştirsem başka bir keşke diyecektim. bu bana özel bir durum olamaz. büyüdükçe izler kalıcı oluyor, hücreler eskisi gibi hızlı yenilenmiyor. daha ne kadar kaldı geçmesine?
bence durum tamamen nankörlükle de ilgili olabilir. kesinlikle

ama şimdi bir adım atıyorum bedenimden çünkü iki bedenim var. durup dışardan bakıyorum bazen. ben kelimesini eskiciye satmam gerek artık. satamıyorum çünkü ben biraz böyleyim. bak yine ben.. biz artık biz! hani bir elin nesi var iki elin sesi var ya ondan. biz güzel şey. sarmaş dolaş olmadığın zamanlarda da güzel. biz olunabilindiği kadar güzel.

bunun gelişim psikolojisiyle de ilgisi olabilir. herhangi bir dönemde bir yerde bir güvensizlik var ama test çözmek gibi değil. yaralarımız derin. yaralarımız hiç kapanmıyor. benim yaralarım, senin yaraların bir de bizim yaralarımız.