31 Ağustos 2010 Salı

koku:

"bir kişiye aitse eğer hafızada kalan. onun yokluğunda can acıtan, burnunun direğini sızlatan şeydir... o kokuyu duymak, onun yakınlarda bir yerlerde olduğunu hissettirir, sanki "buradaymış" gibi düşünmenize sebep olur aklınıza oyun oynar. tehlikelidir... acıtır..."

"peşinden sürükleyen, sürükleten... zamandan öteye..."

"bellekte yerleşik bir zaman makinesidir. bir nefesle elli sene öncesine götürüverir... aniden... insanları görür, sesleri duyar, renklere bakakalırsın."

"bakışlar, sözler, yaşanılanlar bile unutulabilir belki ama koku daima hatırlanır nedense. koku hatırlandığı anda, unuttuğumuz sandığımız şeylerin aslında hala orda olduğunu görürüz. işte hafızanın acıtan kısmı bundan sonra başlar..."

"mekanlara, zamanlara, hayata bırakılan imzadır."

*parfüme takıntılı olduğumdan adı yok dergisinin 52. sayısında okuyunca koştum geldim yazdım :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder